Haber

Japon deprem uzmanı uyardı… DAF kırılmaya başladı!

MALATYA (İGFA) –Japon deprem uzmanı, yüksek mimar ve inşaat mühendisi Yoshinori Moriwaki’nin katıldığı, Diyarbakır ve Malatya’daki deprem eğitimlerine ilgi büyük oldu.

Malatya’da çok sayıda şube profesyoneli ve ilgililerin katıldığı bilgilendirme toplantısına Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan da katıldı.

Eğitim öncesi konuşan ve depremle ilgili görüşlerini aktaran Gürkan, insanları öldürenin deprem değil, depreme dayanıklı yapılar olduğunu depremlerle gördüklerini söyledi.

MORIWAKİ: “DAF KIRILMAYA BAŞLADI”

Yoshinori Moriwaki, deprem eğitimi sırasında Türkiye’deki 81 ilin 52’sinin birinci derece deprem bölgesinde olduğunu belirterek, “1939’da Erzincan’da deprem oldu, ardından 1941’de Tokat’ta deprem oldu. Doğudan batıya domino taşları. 1999 yılında Gölcük’te deprem oldu. Doğu Anadolu Fayı uzun süredir kırılmadı. Üç yıl önce Silivri’de küçük bir deprem olmuştu. Ardından Elazığ depremi yaşandı. Uzun süredir kırılmayan Doğu Anadolu Fayı kırılmaya başladı. “Maalesef 6 Şubat depremini gördük” dedi.

“İNSANLARI ÖLDÜREN DEPREM DEĞİL BİNADIR”

Türkiye ile Japonya arasındaki depremleri karşılaştıran Yoshinori Moriwaki, şunları söyledi: “5,5 büyüklüğündeki depremler, yani orta şiddette depremler en çok Çin’de yaşanıyor. Japonya 4’üncü, Türkiye ise 6’ncı sırada yer alıyor. Metrekare bazında ise Japonya 6’ncı, Türkiye ise 17’nci sırada yer alıyor. Tarihin en büyük depremlerine baktığımızda; Türkiye’de 1939’da Erzincan’da yaşanan deprem 7,9 büyüklüğündeyken, Japonya’da 2011’de yaşanan Thoku depremi 9 büyüklüğündeydi. Depremde yaşanan can kayıplarına bakıldığında Türkiye bir anda 3’üncü oldu. İnsanı öldüren deprem değil, binadır. Japonya’da olduğu gibi Türkiye’de de deprem oluyor ama Türkiye’de çok fazla can kaybı yaşanıyor. Bunu nasıl düzeltebiliriz? “Mimar mühendis arkadaşlar bunu düzeltmemiz lazım, düzeltebiliriz.”

Moriwaki, Türkiye’de Yapı Kontrol Sistemi’nin 2001 yılında başladığını kaydederek, “Peki sorun neydi? Türkiye’de 21 milyonluk bina stoğu varsa bunun yüzde 50’si mevzuata uygun değil. Yapı Kontrol Sistemi var ama izin verilmediği veya belediyeden ruhsat alınmadığı takdirde sisteme girmiyor. Burada düşünce var. Türkiye’de inşaat barışı var. Ukrayna’da ve Gazze’de savaş var, bu savaşlarda barışa ihtiyaç var ama yeniden imar için barış denilince bu başka bir konu. Türkiye’de bir gazeteci bana ‘İmar barışı hakkında ne düşünüyorsunuz?’ diye sordu. Sorduğunuzda ilk başta anlamadım ama şimdi anlıyorum. Japonya’da ‘ruhsatsız’ ya da ‘ıssız’ diye bir şey yok. Tadilat yapacaksa belediyeden izin alır. Şu ana kadar böyle oldu ama bundan sonra böyle bir şeyin yaşanmaması için çaba göstermeliyiz” dedi.

“MALATYA OVASI’NDA ZEMİN YUMUŞAKTIR; TEHLİKELİ!”

Japon Bilim Adamı Yoshinori Moriwaki, Malatya’nın en çürümüş bölgelerini açıkladı. Moriwaki, belirttiği bölgelerde konut inşaatı yapılmaması gerektiğini vurguladı; Malatya, Maraş ve Hatay’da olduğu gibi ova tarafındaki yumuşak zeminin yapılaşma açısından tehlikeli olduğunu söyleyebilirim. Alan az olan bölgelerde ve zemini sert olan yamaçlarda kentsel dönüşümün başlatılması uygun olacaktır” dedi.

EN KÖTÜ SENARYO NEDİR?

Malatya’da düzenlenen deprem bilgilendirme toplantısında Yoshinori Morivaki, katılımcıların “en kötü senaryo” ve “tsunami” ihtimaline ilişkin sorularını da yanıtladı: “Hatay’dan sonra Suriye ve Kıbrıs’a uzanan bir fay hattı var. Denizin altındaki bu fay kırılırsa, Tsunami riski olabilir; Genel olarak 1 metrelik dalga olabilir. En kötü senaryo hem deprem hem de kaymadır. Bu durumda en kötü senaryo 3 metrelik dalgadır. Binaların deniz seviyesinden en az 3 metre yüksekte olması önemli. Ancak tsunamiler Türkiye’de pek sık görülmüyor. “İzmir depreminde dalga boyu bir metreydi.”

Deprem eğitiminin önemine de dikkat çeken Moriwaki, “Türkiye’de deprem eğitimi ve tatbikatı yapılıyor ama yılda kaç kez? Bir ya da en fazla iki tane duydum. Örneğin ilkokul çağındaki bir çocuk yılda bir kez eğitim aldığında geçen yıl ne yapıldığını hatırlamaz. Japonya’da eğitim ayda iki kez, ayda bir kez okulda ve ayda bir kez mahallede verilmektedir. Çocuklar artık aldıkları eğitimle ne yapacaklarına alışmaya başlıyorlar. Ayrıca küçük yaştan itibaren eğitim verilmektedir. Türkiye’de çocukların duymaması, görmemesi lazım. “Doğal depremin kötü görüntüsünü göstermiyoruz ama depremi anlatıyoruz” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu